Ayasofya tapuda da cami
Fatih tarafından cami olarak vakfedilen Ayasofya, 1936 tarihli tapu kayıtlarına göre halen cami. 1934’te alınan karar ise hükümsüzdü. Danıştay da Ayasofya’nın cami vasfının değiştirilemeyeceğine hükmetti
Osmanlı İmparatorluğu'nun 7. padişahı Fatih Sultan Mehmet, 29 Mayıs 1453'te İstanbul'u fethiyle birlikte Ayasofya'yı camiye çevirdi ve Ayasofya yüzyıllarca cami olarak hizmet verdi. 1 Haziran 1453 tarihinde Ayasofya'da ilk cuma namazı kılındı.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arşivindeki özel bir odada saklanan Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya Vakfiyesi de, 5.5 asırdır özenle korunuyor. Fatih'in 1 Haziran 1453 tarihli vakfiyesinde Ayasofya'yı camiye dönüştürdüğü şu ifadelerle açıkça yer alıyor:
'KİM DEĞİŞTİRİRSE LANET OLSUN'
"İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya'yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camii'nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar.. Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse; Allâh'ın, Peygamber'in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın."
24 Kasım 1934 yılında Bakanlar Kurulu kararnamesiyle Ayasofya Camii müzeye dönüştürüldü. Kararnamede Atatürk'ün imzasının "sahte" olduğu iddia edildi. Ancak Danıştay, bu iddianın araştırılmasına gerek görmedi.
1936 tarihli tapu senedinde ise Ayasofya Camii'nin sahibinin Ebulfetih Sultan Mehmet Vakfı olduğu açıkça görülüyor. 19 Kasım 1936 tarihinde düzenlenen tapu evrakında "57 pafta, 57 ada, 7. parselde, Türbe, Akaret, Muvakkithane ve Medreseden oluşan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi, Ebulfetih Sultan Mehmet Vakfı üzerinedir" deniliyor. 1934'te alınan kararın bu tapu karşısında hükümsüz olduğu ortaya çıkıyor. Danıştay'ın gerekçeli kararında da, Ayasofya'nın tapu belgesinde cami vasfı ile tescilli olduğu ve değiştirilemeyeceği kaydedildi.
VAKFİYE 5.5 ASIRDIR KORUNUYOR
Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden sonra 65.3 metre uzunluğunda, ceylan derisi üzerine Arapça yazılan Ayasofya Camii Vakfiyesi, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün Ankara'daki arşivinde özenle korunuyor. Özel bir odada saklanan 1462 tarihli vakfiye, yılın belirli zamanlarında açılarak restore ediliyor.
"FATİH'İN BEDDUASINDAN KURTULDUK"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Ayasofya resmi ve Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesi önünde yaptığı Millete Sesleniş konuşmasında Ayasofya'nın yeniden dirilişlerinden birini yaşadığını söyledi. Fatih'in vakfiyesinden "Bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah'ın, peygamberin, meleklerin bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun" bölümünü okuyan Başkan Erdoğan, "Bugün alınan karar, aynı zamanda Fatih'in işte bu ağır bedduasından kurtulmamızı sağlamıştır. Esasen tek parti döneminde alınan karar, tarihe ihanet olmanın yanında hukuka da aykırıydı. Çünkü Ayasofya ne devletin, ne de bir kurumun malı değil, vakıf mülküdür" dedi.
'GÖZ BEBEĞİMİZ GİBİ KORUYACAĞIZ'
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Ayasofya'nın cami olarak yeniden ibadete açılmasından memnuniyet duyduğunu belirtti. Emine Erdoğan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Fatih Sultan Mehmed Han'ın emaneti Ayasofya Camii'nin yeniden ibadete açılmış olmasından büyük memnuniyet duydum. Hamdolsun! Camilerimizin safları, aklı, kalbi, ruhu tertemiz müminlerle dolsun! İnsanlık mirasının bu müstesna eserini göz bebeğimiz gibi korumaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.