TARİH YENİDEN YAZILIYOR

21
Kasım
2017

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ev sahipliğinde, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün ortaklığıyla Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen "Tarihin Yeniden Yazımında Arşivlerimiz" temalı "2. Uluslararası Osmanlı Coğrafyası Arşiv Kongresi" başladı.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcımız Mehmet CEYLAN, "Bugün ülkemiz aleyhinde sürdürülen lobi faaliyetleriyle sözde Ermeni meselesi her fırsatta pişirilip pişirilip önümüze konuluyor. Bazı ülkelerde siyasi iradeler bu lobi faaliyetlerinin etkisiyle Türkiye aleyhinde kararlar alıp sözde Ermeni soykırımını tanıyabiliyor. Ancak bu lobinin yaptığı çalışmaların bilimsel hiçbir dayanağının olmadığını, saptırıldığını hepimiz biliyoruz. İşte biz bu kongrede mesnetsiz iddialar ortaya koymuyor, arşiv belgelerinin diliyle konuşuyoruz. Onların tarihi dayanaktan yoksun iddialarına karşılık, biz arşivlerimizi gösteriyoruz" dedi.

"Tarihin Yeniden Yazımında Arşivlerimiz" temalı kongrenin 4 gün süreceğini ifade eden Bakan Yardımcımız, "Son yıllarda Osmanlı coğrafyasında, özellikle Orta Doğu'da çok sıcak ve tarihi gelişmeler yaşanmaktadır. Bu bölgede adeta tarih yeniden yazılıyor. Bölgede maalesef kan ve gözyaşı dinmiyor. Emperyalist güçlerin bölge ülkeleri üzerindeki emelleri artarak devam ediyor. Emperyalist güçlerin yüzyıllardır göz diktikleri bu topraklar, çok çeşitli oyun ve tezgahlarla ele geçirilmeye, hakimiyet altına alınmaya çalışılmaktadır. Bu oyunlar son yıllarda Mısır gibi kimi Arap ülkelerinde 'Arap Baharı' adı altında, Irak, Suriye gibi ülkelerde 'DEAŞ terör örgütüyle mücadele' adı altında, kimi ülkelerde de 'Radikal İslam'la mücadele' adı altında ve bizim gibi kimi ülkelerde de milletin asli unsurları olmasına rağmen 'Halklara özgürlük' adı altında kışkırtma ve entrikalarla bölge karıştırılmaya ve maalesef tarih yeniden yazılmaya çalışılmaktadır. Bu kongrenin bölgede sağlam bir politika oluşturmak ve geleceğe ışık tutmak açısından çok önemli bir yeri vardır" diye konuştu.

Bakan Yardımcımız Mehmet CEYLAN, Türkiye'nin geçmişi araştırıldığı zaman ancak Hakk'a teslimiyet, halka hoşgörü ve hizmet bulunacağını anlatarak, bu kongrenin güzel bir mesaj taşıdığını vurguladı.

Osmanlı Devletinin bıraktığı geniş arşiv mirasının geçmişte Osmanlı bünyesinde olan ama günümüzde bağımsız birer devlet olan farklı unsurları ortak kültür, tarih ve medeniyet paydası altında birleştirdiğinin altını çizen Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcımız Mehmet CEYLAN,  ‘’Osmanlı'dan intikal eden bu arşiv hazinelerinin gün ışığına çıkarılmasıyla aynı kültürel ve tarihi temelden olan parçalar bir araya getirilmektedir. Bu kongrenin temel çıkış noktası da bu bütünleşmenin temellerini atmaktadır. Bu birleşme ve bütünleşme hem bizim ortak tarihimizin hem de dünya tarihinin arşiv belgelerinin diliyle yeniden ve doğru olarak ortaya konulmasını sağlayacaktır’’ ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan Bakan Yardımcımız, kongre sonunda karar verilen hususların "İstanbul Deklarasyonu" adı altında dünya kamuoyu ile paylaşılacağını sözlerine ekledi.
Tapu ve Kadastro Genel Müdür Vekili Gökhan KANAL ise, "2. Uluslararası Osmanlı Coğrafyası Arşiv Kongresi" ile tarihe, milli değerlere ve istikbale karşı üzerlerine düşen vazifeyi yerine getirmeyi umduklarını belirterek, "Köklü ve büyük tarihi geçmişin sonucu büyük bir arşiv hazinesine sahibiz. Bu arşivlerin Fatih'in, Yavuz'un ve Kanuni'nin günümüze ulaşan mesajları olduğunu biliyoruz" dedi.

Osmanlının 622 yıllık hakimiyetinin uzun bir döneminde dünyanın süper gücü olarak varlığını sürdürdüğünü dile getiren Genel Müdürümüz, bu gücün her şeyden önce devleti oluşturan tüm mekanizmaları kontrol altında tutabileceği bir kayıt sistemine sahip olmasında aranması gerektiğini ifade etti.
Tarihsel kökenleri Osmanlı Devleti'nde araziyle ilgili muameleleri yürüten, defterhaneye dayanan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün günümüze ulaşan bu arşiv hazinelerinin önemli kısmını hala titizlikle muhafaza ettiğini belirten Genel Müdürümüz Gökhan KANAL, "Köklü ve kurumsal yönetim geleneğine sahip olan Genel Müdürlüğümüz, atalarımızdan bizlere intikal eden kültürel arşiv hazinelerinin öneminin bilinci içerisinde, ana faaliyet alanlarından birisi olan arşivcilik hususunda her geçen gün kendisini daha da geliştirerek, devletimizin, milletimizin ve bilimin hizmetinde olmaya devam etmektedir" dedi.

Genel Müdürümüz, bu kongreyle arşiv belgelerinin gerçekliğiyle tarihi yeniden yazmayı, Anadolu'dan üç kıtaya uzanan ortak kültür mirasının, geçmişin parçaları olan arşivleri bir yap-boz gibi birleştirerek, yeni, daha güçlü dostluk ve kardeşlik köprüleri kurmayı hedeflediklerini söyledi.

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü Prof. Dr. Uğur Ünal ise, arşivlerin, millet arasındaki dostluk ve iş birliğinin tesisinde önemli bir araç olduğunu belirterek, "Tarihten günümüze intikal eden diplomatik ve ikili ilişkileri bir köprü vazifesiyle ortaya koyan arşiv belgeleri, son yıllarda kültürel diplomasi alanında da hakim rol almaktadır" dedi.
Kongrede, gerek Türkiye gerekse Osmanlı bakiyesindeki tarihi mirasın ve bunun aktardığı birçok meselenin, ortak hafıza durumunda olan arşivler ışığında etraflıca ortaya konulması, tartışılması ve müzakere edilmesinin hedeflendiğini aktaran Devlet Arşivleri Genel Müdürü, Geçmişimizin aydınlatılmasında en temel kaynak olan arşivler tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de stratejik bir güç unsuru ve bilgi merkezi konumundadır. Ecdadımızdan bize intikal eden bu hazine, Osmanlı Devleti'nin geniş ve farklı kültürleri içine alan coğrafyası ile daha da bir ehemmiyet kazanmaktadır. Arşivler, millet arasındaki dostluk ve iş birliğinin tesisinde önemli bir araçtır diye konuştu.

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan yaptığı konuşmada Osmanlı Devleti'nin gelmiş geçmiş devletler arasında 3 büyük devletten biri olduğunu vurguladı.

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik TURAN, Osmanlı coğrafyasının kendi siyasi sınırlarının ötesinde çok geniş beşeri coğrafyayı barındırdığını ifade ederek, "Kurum olarak bir itirafı sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim. Osmanlı atlası hazırlığı içindeyiz. Çünkü bu atlasın tam anlamıyla vücuda getirilmediğini ifade etmem gerek. Biz böyle bir coğrafyayı anıyoruz. 72 devlete vücut vermiş bir coğrafyadan söz ediyoruz. O bakımdan bu muazzam devletin ve büyük imparatorluğun hafızalardan çıkmayan harika teşkilatın tabii ki arka planını asla unutmamak lazım. Osmanlı hakikaten büyük bir başarının adıdır. Bu büyük başarı denilince belki akla ilk gelenler hükümdarlar ve güçlü ordulardır. Hayır, hemen bunun arka planına bakmak gerekir" dedi.
Vakıflar Genel Müdürü Dr. Adnan ERTEM ise vakıf konusunun yalnızca Allah rızasını kazanmak amacı doğrultusunda yapılan hayır hizmetlerinden ibaret olmadığını belirterek, "Vakıf konusu tek başına bir medeniyetin temsilidir. Bu bağlamda Osmanlı medeniyetine, bilim adamlarına bu konuda haksızlık yaptıklarını düşünmek mümkün değildir" diye konuştu.
Vakıfların kuruluş belgelerinin kuruldukları dönemin sosyo-ekonomik ve kültürel niteliklerini ortaya koyduğu kadar, vakıf kuran kişilerin özel yaşantılarında da ipuçları bıraktığını aktaran Vakıflar Genel Müdürü, bu sebeple vakıfları vakıf yapan her şeyin kıymetli olduğunu vurguladı.
Dr. Adnan ERTEM, dijital ortama aktarılan vakıf belgelerinin kullanıcıların istifadesine sunulduğunu vurgulayarak, 1958'i Arapça, 25 bin 461'i Osmanlıca olmak üzere toplam 27 bin 419 vakıfiye ve zeyl vakfiyenin çeviri işlemlerinin tamamlandığını kaydetti.

Konuşmaların ardından Tapu ve Kadastro Genel Müdürümüz Gökhan KANAL, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcımız Mehmet CEYLAN’a Sultan 2. Abdülhamid'in tuğrasının olduğu tablo hediye etti.

Açılış konuşmalarının ardından, Mehter Takımı bir konser verdi.  Konserin ardından ‘Osmanlı Arşiv Belgeleri Sergisi’ gezilerek, Osmanlı Döneminde kadastro alanında yapılan çalışmalar hakkında bilgi alındı.

4 gün sürecek Kongrede yerli yabancı birçok akademisyen tarafından Ermeni Tehciri, Mübadele ve Ortadoğu konuları hakkında bildiri sunulacak.

Kongrenin açılışına Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet CEYLAN, Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Gökhan KANAL, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü Prof. Dr. Uğur ÜNAL, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik TURAN, Vakıflar Genel Müdürü Dr. Adnan ERTEM, konularında uzman dünyaca ünlü akademisyenler ile çeşitli kurum ve kuruluşların üst düzey yöneticileri ve birçok üniversite öğrencisi katıldı.